Son günlerde kamuoyunu sarsan bir dolandırıcılık vakası, FETÖ terör örgütü bağlantısı iddialarıyla birlikte masum insanları hedef alıyor. Dolandırıcılar, FETÖ ile bağlantılı olduklarını iddia ederek, vatandaşlardan milyonlarca lira topladı. Eğitim, sağlık ve iş alanlarında kurulan tuzaklar, insanların hayatlarını olumsuz yönde etkileyerek hem maddi hem de manevi zararlara yol açtı. Bu dolandırıcılık olayları, Türkiye’nin farklı şehirlerinde zamanla artarak, dikkat çekici bir boyut kazandı.
Dolandırıcılar, kendilerini FETÖ ile mücadele eden bir sivil toplum kuruluşunun temsilcisi olarak tanıtıyor. Mağdurlar, bu kişilerin FETÖ üyeleri hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlamak amacıyla kendilerine üye olmaları gerektiği yönünde ikna ediliyor. Bu hesaplar, mağdurların ailelerinden, iş arkadaşlarından alınan bilgilerle oluşturuluyor. Korku, kaygı ve FETÖ ile mücadele etme arzusu, dolandırıcıların en büyük silahı haline geliyor. Alınan bilgilere göre, dolandırıcılar, vatandaşlara çeşitli eğitim programları ve ücretsiz sağlık hizmetleri vaadiyle kapılarını çalıyorlar.
Bu dolandırıcılık girişimlerinin büyük bir kısmı, kayıtdışı bir yapı ile gerçekleştirilmekte. Yani çeşitli sahte belgeler hazırlandığı gibi, gerçekte var olmayan hizmetler sunarak insanlardan para talep ediliyor. Birçok mağdur, dolandırıcılara yanıt vermediği takdirde başlarına kötü şeylerin geleceği korkusuyla, ödemeleri yapmak zorunda kalıyor. Olayın farkına varan birkaç kişi, durumu emniyet güçlerine bildirmiş olsalar da, dolandırıcıların izini sürmek oldukça zor durumda. Mağdurlar, genelde dolandırıldıklarını anladıktan sonra şikayette bulunmalarına rağmen, çoğu zaman vakalar büyük bir çoğunluğun bilgisi dışında kalıyor.
Uzmanlar, bu tür dolandırıcılık yöntemlerinin özellikle pandeminin ardından hız kazandığını belirtmektedir. İnternet ve sosyal medya üzerinden daha çok kişiye ulaşan dolandırıcılar, ailelerini ve sevdiklerini koruma içgüdüsü olan bireyleri kolayca ikna edebilmekte. Eğitim ve sağlık alanında verilen sahte hizmetlerin en önemli örneklerinden biri de çeşitli dijital platformlar üzerinden dolandırılan kişilerdir. İnsanlar, online olarak sunulan eğitim programları veya sağlık danışmanlığı için dolandırıcılara büyük paralar yatırarak ciddi kayıplara uğramakta.
Bünyesinde ‘Zamanında Bilgilendirme’ gibi başlıklarla sahte iletişim ve sosyal medya kampanyaları yürüten dolandırıcıların, sağladıkları hizmetlerin gerçeği yansıtmadığı, katılımcılara ulaşan bilgilerin sahte olduğu anlamına geliyor. Dolandırıcıların, kişisel bilgileri temin ederek insanları tuzaklarına düşürmeleri, bu tür vakaların sayısının artmasına yol açarken, toplumda da ciddi bir güvensizlik ortamı yaratmaktadır.
FETÖ yalanıyla dolandırıcıların kazançları her geçen gün artmaya devam ediyor. Bu durum, birçok insanın tasarruflarının bir anda yok olması anlamına gelirken, dolandırıcılar ise mağdurların gözünde birer 'kurtarıcı' rolü oynuyor. Dolandırıcılığın yaygınlaşması, hukuk sistemine olan güveni de zedelerken, adli sonuçların gerçekleşmemesi, dolandırıldığı halde suçluların yakalanmaması gibi sebeplerle halk nezdindeki adalet algısı sarsılmaktadır.
Dolandırılma ihtimaline karşı vatandaşların dikkatli olması gerektiğini hatırlatan uzmanlar, sosyal medya ve internet üzerindeki her bilginin doğru olmadığı konusunda uyarılarda bulunuyor. Gerçek hizmet alacakları konusunda her zaman araştırma yapmaları ve şüpheli durumları ilgili mercilere bildirmeleri, kabus gibi bir deneyimden kurtulmalarını sağlayacaktır. Bu tür dolandırıcılıklara karşı kişisel olarak yapılacak önlemler, bu kötü niyetli şahısların önünü alacaktır. Unutulmamalıdır ki, bir "kolay para" vaadi genellikle dolandırıcılığın kapısını çalar, dikkatli olmak ise bu tuzakları aşmanın tek yoludur.