Futbol dünyasının unutulmaz anlarından biri, dünya futbol tarihinin efsanevi ismi Diego Maradona'nın sahada olduğu o unutulmaz maçtı. Bu maçta, Türk hakem olarak görev yapan isim, yıllar sonra ilk defa yaşanan ilginç olayları ve gerilimi gözler önüne serdi. Olaylar silsilesinin ve heyecan dolu anların detaylarını paylaştığı konuşmasında, yaşanan her bir dakikanın adeta tarihe not düştüğünü ifade etti.
83 Dünya Kupası'nda Arjantin ile İngiltere arasında gerçekleşen bu tarihi karşılaşma, sadece Maradona’nın yetenekleriyle değil, aynı zamanda hakemin dikkatli yönetimiyle de dikkat çekmişti. Maçın başlamasıyla ilgili belirsizlikler ve gecikmeler, birçok izleyicinin unutamadığı anlardan biri haline geldi. Türk hakem, “Maçın başlaması için bir süre bekledik. O sırada stadyumun atmosferi oldukça gerilim doluydu. Taraftarlar birbirlerine bağırıyor ve maçın başlamasını büyük bir sabırsızlıkla bekliyorlardı.” dedi.
Özellikle Maradona’nın o muhteşem golü, futbol taşlarının yerine oturduğu anlardan biriydi. Ancak, hakem bu anı yönetirken karşılaştığı zorlukları ve o gün yaşananların etkilerini aktarmadan edemedi. “Tüm gözler üzerimdeydi ve her an her şey olabilirdi. Maradona’nın futbol yeteneği yanında baskı altında nasıl karar vermem gerektiği konusunda da bir strateji geliştirmem gerekiyordu,” diye belirtti hakem, oldukça duygusal bir anı yaşadığını ekledi.
Maçın ilerleyen dakikalarında ikili mücadelelerin arttığına dikkat çeken hakem, “Tartışmalı pozisyonlar yaşanıyordu, bu nedenle tüm gücümü ve konsantrasyonumu sahada tutmaya çalışıyordum. Sahadaki gerilim dolu atmosfer, futbol işinin sadece bir spor değil aynı zamanda büyük bir gösteri olduğu gerçeğini ortaya çıkardı,” şeklinde konuştu. Maradona’nın 86. dakikada attığı unutulmaz ‘Tanrı’nın Eli’ golü ise maçın kadrosunun unutulmaz anlarından bir diğeriydi.
Bu tarihi maçta hakem, zaman zaman Maradona ile göz teması kurarak, ayaklarının altındaki topun ne kadar değerli olduğunu anladığını hissetti. “Belki de o an oyun değil, hayal gücünün bir parçasını yönetiyordum. Maradona’nın o an sahadaki duruşu ve hareketleri, bu oyunun ne kadar değerli olduğunu bana çok iyi hissettirdi,” dedi. Maradona ve hakemin bu maçta kurduğu bilinç dışı bağ, o gün futbolun sadece bir spor değil, bir tutku olduğunu da gösterdi.
Hakem, yalnızca Maradona özelinde değil, tüm oyuncular ve onların oyun stratejileri hakkında da düşüncelerini paylaştı. “Her futbolcunun kendine özgü bir stili vardı ve onları iyi analiz etmek, yönetimimde büyük bir yardımcı oldu. Her biri, sahadaki birer hikaye anlatıcısıydı ve ben bu hikayeleri yönetmeye talip bir hakemdim,” ifadesini kullandı.
Sonuç olarak, Diego Maradona'nın tarihi çözümlemelerin yanında, Türk hakemin maçtaki rolü ve o gün yaşananlar, sadece futbolseverler değil, tüm spor dünyası evreninde yankı uyandıracak bir deneyim olmuştur. Maradona'nın o efsanevi kalp atışları, sahada bir sanat eseri yarattı ve geride bıraktığı miras, bugünün futboluna ışık tutmaktadır. Bu hikayeler, zamanla daha çok kişinin kalbinde yer edinecek ve herkes, Maradona’nın büyüsüne tanıklık etmeye devam edecektir. Maradona'nın ve Türk hakemin bu önemli anısı, sporun birleştirici gücünü bir kez daha kanıtlıyor.